Ev tekstili sektörü geniş bir alanda ürünler veriyor.
Yatak tekstili, banyo ve mutfak tekstili, havlular ve bornozlar, masa örtüleri,
döşemelik kumaşlar, perdeler, halılar ve diğer ev tekstil ürünleri sektörün
kapsamında. Dolayısıyla ev tekstili ürünlerinin tamamını veya bir kısmını
tüketicilere sunan satış noktası sayısı oldukça fazla. Tahminlerime göre
sektörün 10 bine yakın satış noktası var. 20 milyon haneye sahip ülkemizde,
2013 yılında 650 bin çift evlendi, 1,2 milyon ev satıldı ve 2 milyon taşınma
gerçekleşti. Tüm bunlar ev tekstili tüketiminin odak noktasını oluşturuyor. Ev
tekstilinde yenileme süresi de her geçen yıla azalıyor. Ayrıca hanelerdeki ev
tekstili ürünü sayısı da artıyor. Talep böyle canlı olunca da ev tekstilindeki
üretici sayımız da oldukça fazla. Sadece iç pazara değil, dış pazarlara da
üretim yapıyor ev tekstili firmalarımız. Yalnız güçlü ve kalıcı marka yaratma
konusunda hala zayıfız. Markalarımızın çoğu içte de dışta da şimdilik fiyat
rekabetiyle ilerliyor.
2013 yılında Türkiye’de ev tekstilinde iç pazarın büyüklüğü
perakende fiyatlarıyla 2,5 milyar dolar seviyesinde olduğu tahmin ediliyor. Bunun
yaklaşık %90’ı yerli üreticiler tarafından, %10’u ithalatla karşılandığı
söyleniyor. Yerli üreticilerimizin ihracatı ise 2 milyar dolar seviyesinde
gerçekleşmiş.
Yukarıda verdiğim rakamlara internette yaptığım kısa bir
sörf sonrasında sentez yaparak ulaştım. Eğer rakamları birebir doğru olarak
kabul edersek satış noktası başına yıllık 500 bin TL’lik bir ciro söz konusu
olduğunu görürüz. Elbette bu ortalama bir değerdir. Yoksa sadece ev tekstili
satan büyükçe bir mağaza elbette yılda 2 milyon TL’nin üzerinde ciro yapabilir.
Aynı şekilde mağazasının sadece bir köşesinde ev tekstiline yer veren bir
mağaza bu alanda yılda 50 bin TL ciroya bile ulaşamayabilir.
10-15 yıl önce “sadece ev tekstili ürünleri satan”
mağazaların %100’e yakını esnaflara aitken, kişi başı gelirin artması,
beğenilerin farklılaşması, marka tüketme isteğinin yaygınlaşması gibi
nedenlerden dolayı günümüzde bu esnafların %20’sinin bir markanın şemsiyesi
altında (franchise veya münhasır bayi olarak) faaliyet göstermeye başladığını
görüyoruz. Ayrıca üretici firmalar da markalaşmaya önem verip kendi mağazalar
zincirini açmaya başladılar. Önce caddelerde mağazalaşan ev tekstilcilerimizi
şimdilerde sıkça AVM’lerde görmeye başladık. Linens, Özdilek, Sarev, English
Home, Madam Coco, Chakra gibi markaların şık mağazaları tüketiciler tarafından
oldukça ilgi görüyor. Şu anda “sadece” ev tekstili satılan noktaların %40’a
yakını bir markalı mağazalar zincirinin parçası. Bir de departman store
(bölümlü mağazacılık) kanalında oldukça başarılı ev tekstili köşeleri var ve
buralardan da ciddi satışlar olmakta. TepeHome, Evkur, Boyner, Karaca, Mudo
Concept, YKM’yi buna örnek verebiliriz. Büyük markalar da ev tekstiline yönelik
girişimlerde bulunuyor. Bunlara en yaygın örnek ZaraHome. Anadolu’da çeyiz
mağazası, alışveriş merkezi gibi adlarla anılan tekil departman store’lar da ev
tekstilinin önemli bir perakende satış gücünü oluşturuyor. Mobilya markaları da
mağazalarında ciddi oranda ev tekstili ürünleri satıyorlar. Son zamanlarda internetteki e-ticaret
sitelerinden de önemli miktarda perakende satışı olduğunu gözlemliyoruz. 2013
yılında internetten 100-150 milyon TL’lik perakende ev tekstili satışı
gerçekleştiği tahmin ediliyor.
Sadece ev tekstili ürünleri satan esnafların işleri gün
geçtikçe zorlaşıyor. Çünkü onların pazarına göz koymuş epey bir perakende
kanalı var. Ev tekstiline yeni giren veya kendi markasıyla mağazalar zinciri
oluşturma gücü olmayan firmalar için hala en etkili satış kanalı yine de bu
esnafların mağazaları. Yani 100-200 metrekarelik mağazasında ev tekstili
ürünleri satan esnaflar yılların getirdiği ticaret birikimiyle bölgelerinde
önemli miktarda ev tekstili satışı yapıyorlar. Bu esnafları hedefleyerek
oluşturulan bayilik ağı hala önemli bir satış kanalı firmalar için.
2013 yılındaki 5 milyar TL’lik ev tekstili pazarında en
büyük payı %30 ile yatak tekstili aldığı söyleniyor. Ardından %26 ile
halı/kilim, % 16 ile perde, %10 ile havlu ve bornoz dahil banyo/mutfak tekstili
ve %18 ile diğer ev tekstili ürünleri geliyor.
Ev tekstilinde Hindistan, Pakistan ve Çin ürünleri hem
ihracatımızı hem de yerli üreticilerimizi bir süredir rahatsız ediyor. Ucuz iş
gücü ve avantajlı hammadde alımlarıyla uzak doğu ülkelerinin ev tekstili
sektörümüz üzerindeki baskısı sürekli olacaktır. Tasarıma, yenilikçiliğe ve
marka yönetimine önem veren, satış kanallarını doğru kurgulayan markalarımızın
ise sırtı hiç yere gelmeyecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder