1 Ekim 2008 Çarşamba

Mutfak ve Banyo Mobilyası Sektörü

Mutfak ve banyo sanayisi inşaat sektörünün önemli yan sanayilerinden biridir. Mobilya sanayisinin %25’i mutfak-banyo koludur. 1980’li yıllardan sonra önem kazanmaya başlayan ve inşaat sektörünün gelişmesine paralel olarak büyüyen mutfak ve banyo mobilyaları sektörü, 2001 krizinde duraklama dönemi yaşasa da, son yıllarda büyük atılımlar içerisindedir. 1980’li yıllarda sipariş üzerine üretim yapan küçük atölye ve işletmelerden, artık uluslararası pazarlarda rekabet edebilecek kalitede seri üretim yapan bir sanayi koluna dönüşmüştür.

Türkiye’de, mutfak ve banyo sektöründe talebin %20-25’ini markalı, ithal ve yerli üretimler, %75-80’ini merdiven altı işletmeler karşılamaktadır. Ülkemizde mutfak-banyo konusunda faaliyet gösteren firma sayısı kesin olarak bilinmemekle beraber Ahşap Mutfak ve Banyo Mobilyaları Sanayicileri Derneği’nin (MUDER) 57 adet üyesi bulunmaktadır. Sektörde yaklaşık 100.000 kişi istihdam edilmektedir.

Almanya ve İtalya mutfak-banyo mobilyaları alanında dünyanın önde gelen üretici ülkeleri arasında yer almaktadır. 2005 yılı itibariyle dünya ahşap mutfak mobilyaları ihracatında Almanya’nın payı %28, İtalya’nın payı %15’dir. Diğer pek çok sektörde olduğu gibi Çin, bu sektörde de ağırlığını hissettirme çabasındadır. 2005 yılında dünya ahşap mutfak mobilyaları ihracatındaki payı %8’dir.

Markalı Hazır Mutfak Pazarı

“Hazır mutfak” tanımı günlük konuşma diline yerleştiği için, yaygın olarak bu ifade kullanılıyor. Oysa doğru tanım, “modüler mutfak”tır. “Hazır mutfak” denilmesinin nedeni, modüllerin önceden üretilip stoklanmış olmasıdır. Bir mutfağın hazır mutfak olabilmesi için ilk şart, önceden üretilmiş ve bir yerde stoklanmış olmasıdır. Diğer şart ise birbirine eklenen modüller halinde olmasıdır.

Türkiye hazır mutfak ile 1980'lere doğru tanıştı. 1990'lardan itibaren hazır mutfak sektörü ivme kazanmaya başladı. Yabancı firmalarla lisans anlaşmaları yapılarak yerli üretime geçildi.
Günümüzde hazır mutfak ithalatı ve üretimi ile ilgilenen firma sayısı 50'yi geçti ve artmaya da devam ediyor. Marka sayısı 70 dolayında. Hazır mutfak pazarının her yıl %15 dolayında büyüdüğü belirtiliyor.

Türkiye’de yılda yaklaşık 1 milyon adet mutfak mobilyası üretimi yapılmaktadır. Markalı hazır mutfak pazarı 2007 senesinde 450 milyon dolara yaklaşmıştır.

Hazır mutfak alanında son dönemde önemli bir değişiklik yaşanmaktadır. Yeni trendin adı ankastre mutfaklardır. Klasik hazır mutfaklarda mutfak cihazları için boşluklar bırakılıyor, tüketici mutfak cihazlarını kendisi ayrıca alarak bu boşluklara yerleştiriyordu. Yeni nesil ankastre hazır mutfaklarda ise buzdolabı, bulaşık makinesi, fırın, aspiratör gibi mutfak aletleri, mutfak mobilyası ile birlikte entegre olarak geliyor. Hazır mutfak markaları ankastre eşya üreticileriyle işbirliği yaparak satış yapıyor. Bu cihazlar, beyaz eşya üreticileri tarafından hazır mutfaklar için özel olarak dizayn ediliyorlar. Sektör uzmanları, 5 yıl içinde hazır mutfakların satışlarının %40'ının ankastre mutfaklara dönmesini bekliyorlar.

Tüketicilerin farklı zevk ve ihtiyaçlarına cevap vermek isteyen hazır mutfak üreticilerinin, üretim bantlarında yer alan, birbirinden farklı mutfak modülleri bulunuyor. Talepteki farklılık, mutfak tasarımcılarının giderek ayrı bir meslek dalı haline gelmesine yol açıyor.

Avrupa ülkelerinde mutfak ve banyo mobilyasını yenileme süresi 7-8 yıl iken, Türkiye’de bu süre 15-20 yıldır. 2007 yılında gerçekleşen %12’lik büyümenin içinde, yenileme pazarı sadece %2 seviyelerinde gerçekleşmiştir. Bunun başlıca nedenlerinden biri de son yıllarda tüketicilerin ikinci el ev yerine, daha çok yeni ev almaya yönelmeleridir.

Son yıllarda ülkemizde tüketici hakları ve garanti belgeli ürünlere olan bakışı değişmiştir. Bu değişim, yapı sektörünün en önemli bileşenleri olan mutfak ve banyo mobilyaları ile, ankastre cihaz ürünleri seçimlerinde, önemli farklılıklar ortaya koymuştur. Bilinçli müşteri kurumsal kimliği ve garantili ürün veren mutfak ve banyo mobilyaları kullanan yapıları almaya özen göstermişlerdir.

Sektörel Veriler

Mutfak ve banyo mobilyası sektörünün 2007 yılındaki büyüklüğü %12’lik artış ile yaklaşık 2,2 milyar dolara (2.700.000.000 YTL) ulaşmıştır. Bu cironun %10’u (200 milyon dolar) ihracattan elde edilmiştir.

Türkiye’de 2007 yılında, mutfak ve banyo sektöründe yaklaşık 900.000 adetlik satış gerçekleşmiştir.

Türkiye Mutfak ve Banyo Sektörü Büyüklüğü
Yıllar
Satış
(bin adet)
Ciro (YTL)
Değişim %
2005
670
2.000.000.000
2006
800
2.400.000.000
20
2007
900
2.700.000.000
12,5

Mutfak ve banyo mobilyaları, inşaatlarda en son yerine konan ürünlerdir. 2005 ve 2006 yıllarında yoğun şekilde yapılmaya başlanan konutlar, 2008 - 2009 yıllarında teslim edilmeye başlayacaktır. Dolayısıyla bu yıllarda da mutfak ve banyo sektöründe büyüme devam edecektir.

Hazır mutfak ve banyo alanındaki dış ticaretimiz de gün geçtikçe artmaktadır.

Türkiye Ahşap Mutfak Mobilyası Pazarı
Yıl
İhracat ($)
Değişim (%)
İthalat ($)
Değişim (%)
2002
3.014.000
10.216.000
2003
3.797.000
26
10.868.000
6
2004
5.541.000
46
17.240.000
59
2005
9.001.000
62
20.590.000
19
2006
10.350.000
15
31.621.000
54


Sektörün belli başlı sorunları
·         Özellikle montaj malzemeleri ve aksesuarlar gibi üretimde kullanılan nitelikli hammaddenin büyük kısmı ithal edilmektedir. Dolayısıyla dışa bağımlılık söz konusudur.
·         İstihdam üzerinden alınan vergiler ve kullanılan enerji, üretim maliyetlerini arttıran sebeplerdendir.
·         Sektörde yetişmiş eleman bulma sıkıntısı da vardır.
·         Hazır mutfak üreticilerinin önemli sorunlarından birisi de, ülkemizdeki inşaatların büyük bölümünün mimari değerlere özen gösterilmeden yapılmasıdır.
·         En sık rastlanan kusurlar, kiriş ve kolonların mimari kurallara uygun olarak gizlenmemesi ve köşelerin 90 derece olmaması. Bu nedenle çoğunlukla ya hazır mutfak modüllerinde ya da mutfağın kendisinde tadilat yapmak gerekiyor.
·         Kullanıcı için en önemli kriterin fiyat olması, marka ürünlerin satılmasını engellemektedir.

·         En büyük sıkıntı, merdiven altı üretim olarak tabir ettiğimiz kayıt dışı üretimdir. Kayıt dışı çalışan, vergisini vermeyen, kaçak işçi çalıştıran, kalitesiz ve çalıntı tasarımla iş yapan bu firmalar haksız rekabete yol açmaktadırlar.

1 Mayıs 2008 Perşembe

Hazır Giyim Sektörü


Hazır giyim sektörü organize perakendeciliğin en önemli kollarından biridir. Tekstil ve konfeksiyon alanında bir dünya devi olan ülkemizin global bir moda markası yaratabilmesi için hazır giyim sektörünün sağlıklı bir şekilde büyümesi çok önemlidir.

2000 yılından itibaren sektörde değişim başlamıştır. Özellikle Çin’in devreye girmesiyle birlikte derme çatma faaliyet gösteren tekstil ve hazır giyim firmalarımız kapanmıştır. Buna rağmen bu alanda küçülme yaşamamıştır ülkemizde. Hem fason hem de markalı hazır giyim ihracatı düzenli olarak artmıştır. 2006 ile birlikte fason ihracatta bir miktar daralma olmasına rağmen hazır giyim iç pazarı bir yandan düzenli olarak büyümekte diğer taraftan konsolide olmaktadır.

2005 yılında hazır giyim sektörünün büyüklüğü 28 milyar USD idi (ihracat: 13,8 milyar USD, iç pazar: 14,2 milyar USD). 2006 yılında sektörün büyüklüğü 30 milyar USD oldu (ihracat: 14,5 milyar USD, iç pazar: 15,5 milyar USD). 2007 yılında ise sektörün büyüklüğü 32 milyar USD’ye ulaştı (ihracat: 16 milyar USD, iç pazar: 16 milyar USD).

2007 yılında tüketici fiyatlarıyla iç pazar büyüklüğü 16 milyar dolar olan hazır giyim sektörümüzün farklı kulvarlardaki performansı aşağıda verilmiştir. (Ipsos KMG’nin verilerinden yararlanılmıştır)

Satış noktaları bazında dağılım
·         Organize perakende zincirlerinin cirosu 6.3 milyar dolar olarak gerçekleşti.
·         Esnaf mağazaları 5.2 milyar dolar ciro yaptı.
·         Pazarcı, işportacı ve çadırların toplam cirosu 4.3 milyar dolar oldu.

Yaş ve cinsiyet grupları bazında dağılım
·         %51’i (8,2 milyar doları) 14 ve üstü kadınlar
o   %23’ü (3,7 milyar doları) 14-27 yaş arası kadınlar
o   %28’i (4,5 milyar doları) 28 yaş ve üstü kadınlar
·         %34’ü (5,4 milyar doları) 14 ve üstü erkekler
·         %15’ü (2,55 milyar doları) 0-13 yaş bebek ve çocuklar

Sosyo-Ekonomik Statü (SES) sınıflarında dağılım
·         AB SES grubu hazır giyime 5,4 milyar dolar harcadı.
·         C1 SES grubu hazır giyime 4,1 milyar dolar harcadı.
·         C2 SES grubu hazır giyime 2,3 milyar dolar harcadı.
·         DE SES grubu hazır giyime 4,1 milyar dolar harcadı.

2007 yılında tekstil ithalatımız 8 milyar dolara, hazır giyim ithalatımız ise 1.2 milyar dolara ulaştı. Aynı yıl 6.5 milyar dolarlık tekstil, 16 milyar dolarlık hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı yapıldı. 16 milyar dolarlık hazır giyim ihracatının %20’si (3.2 milyar dolar) Türk markalı ürünlerden oluşuyordu.


Hazır giyim ihracatının yaklaşık %80’i AB ülkelerine yapıldı. 16 milyar dolarlık resmi ihracatın yanı sıra bavul ticareti ile 0,5 milyar dolarlık ve turist alışverişi ile de 2 milyar dolarlık hazır giyim ürününün yurt dışına çıktığı tahmin ediliyor.

Yukarıdaki rakamlardan da anlaşılacağı gibi Çin faktörüne ve tüm yakınmalara rağmen tekstil ve hazır giyim sektörlerimiz sürekli büyüyor. Bu büyüme önümüzdeki yıllarda da devam edecek.

2008 yılında hazır giyim sektörünün 33 milyar USD’ye ulaşması bekleniyor (ihracat: 16,5 milyar USD, iç pazar: 16,5 milyar USD). 2009 yılında sektörün 34 milyar USD’ye ulaşması bekleniyor (ihracat: 17 milyar USD, iç pazar: 17 milyar USD). 2010 yılında sektörün 35,5 milyar USD’ye ulaşması bekleniyor (ihracat: 17,5 milyar USD, iç pazar: 18 milyar USD).

2008’in ilk aylarına dair hazır giyimdeki gelişmeler ise şöyle;

İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri (İTKİB) Genel Sekreterliği tarafından hazırlanan ''Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektörü 2008 Ocak-Mart İhracat Performans Değerlendirmesi'' raporunda;
·         2008 yılının ilk üç aylık döneminde Türkiye'den 4,3 milyar dolar değerinde hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı gerçekleştirildiği, sektör ihracatının 2007 yılının ilk üç aylık dönemine göre yüzde 16,7 arttığı kaydedildi.
·         Bu yılın ilk üç ayındaki ihracatın ''aslan payını'' 3,5 milyar dolar ile AB aldı. ABD pazarındaki kan kaybı devam ederken, AB'ye yapılan ihracatta yüzde 17,6 büyüme kaydedildi, ABD'ye ihracatta yüzde 25,5 küçülme oldu. Almanya, Türk hazır giyim ve konfeksiyon mamulleri ihracatında yüzde 24,8'lük pazar payı ile en fazla ihracat yapılan ülke konumunu korudu.

Ipsos KMG tarafından 6’şar aylık dönemsel olarak hazırlanan Hazır Giyim Tüketim Endeksi sonuçlarına göre;
·         2007-2008 kış döneminde toplam 7.8 milyar YTL’lik alışveriş gerçekleşti. Bu 2006-2007 kış dönemi gerçekleşen 9 milyar YTL’ye göre % 13.9’luk düşüş demek. Bir önceki yaz dönemi ise toplam hazır giyim alışveriş değeri % 4.5 düşmüştü.
·         28 yaş üzeri kadın tüketiciler hazır giyim alışverişlerinde önemli bir yer tutuyor. Nüfus içerisinde % 22’lik bir paya sahip olmalarına karşılık hazır giyim alışverişlerinin 1/3’ini gerçekleştiriyorlar. Geçtiğimiz yaz dönemi hazır giyim alışveriş değerinin düşmesinde bu kitlenin alışveriş payını düşürmesi etkili olmuştu. Kış döneminde ise alışveriş değerleri değişmedi.
·         Alışveriş değerinin düşmesinde 3 büyük ildeki düşüş etkili. İstanbul tüketicisi toplam Türkiye hazır giyim alışverişlerinin 1/5’ini oluşturuyor. Elbette nüfusa orantılı düşündüğümüze normal de. Ancak İstanbul’daki hazır giyim ürün alışverişleri değeri % 22.9’dan % 20.4’e düşmüştür. Yaz döneminde de % 22.2’den % 20.9’a bir düşüş söz konusuydu.


Hazır giyim alışverişi nerelerden yapılıyor?

Hazır giyim alışverişi bağımsız mağazalardan ve kayıt dışı pazardan organize perakendeye doğru hızla kaymaktadır.  Kişi başı gelirin artması, markalı ürün kullanma kültürünün yaygınlaşması gibi etkenler, tüketicileri zincir mağaza markalarına yönlendirmektedir.

Dünya markalarına fason üretim yapan firmalarımız son 10 yılda ardı ardına kendi markalarını yaratmaya ve mağazalarını açmaya başlamıştır. Dolayısıyla yerli moda markası sayımız hızla artmaktadır. Türkiye’deki potansiyelin farkına varan yabancı mağaza zincirleri Türkiye’de mağazalar açmaya başlamışlardır. AVM’lerin yaygınlaşması da bu oluşumu hızlandırmıştır.

Türkiye’deki organize ve organize olmayan hazır giyim perakendeciliğinin gelişim serüvenine ve geleceğe yönelik tahmine dair tablo aşağıdadır.

Satış Yerleri
2000
(milyon USD)
Pazar Payı
2004
(milyon USD)
Pazar Payı
2007
(milyar USD)
Pazar Payı
2010
(milyar USD)
Pazar Payı
Bölümlü Mağazalar
560
5%
1.092
8%
2.082
13%
3.266
18%
Mağaza Zincirleri
1.120
10%
2.457
18%
4.324
27%
5.988
33%
Bağımsız Mağazalar
5.488
49%
5.597
41%
5.285
33%
4.717
26%
Pazar, işporta, çadır
4.032
36%
4.505
33%
4.324
27%
4.173
23%
İç Pazar Büyüklüğü
11.200
100%
13.650
100%
16.016
100%
18.144
100%
GSMH (milyar dolar)
200
300
440
540
Kişi Başına Milli Gelir
3.030
4.286
6.197
7.297
Kişi Başına Hazır Giyim Harcaması
169,7
195,0
225,6
245,2
Nüfus (milyon kişi)
66
70
71
74

Hazır Giyim İhracatı
7,5
12,0
16,0
17,5
Fason
7,4
99%
10,8
90%
12,8
80%
11,4
65%
Marka
0,1
1%
1,2
10%
3,2
20%
6,1
35%
Hazır Giyim Bavul Ticareti
1,5
1,0
0,5
0,2
Hazır Giyim Turist Alımı
0,7
1,8
2,0
3,0


Hazır giyimde AVM’lerin rolü

Hazır giyimin kaleleri alışveriş merkezleri olmaya başlamıştır. Hızla yaygınlaşan AVM’lerin pazar payı hızla artmaktadır. 2007 yılında hazır giyim satışlarının %25’i AVM’lerde gerçekleşmiştir. AVM’lerin pazar payı gelişimine ve geleceğe yönelik tahmine dair tablo aşağıdadır.

Satış Yerleri
2000
(milyon USD)
Pazar Payı
2004
(milyon USD)
Pazar Payı
2007
(milyar USD)
Pazar Payı
2010
(milyar USD)
Pazar Payı
İç Pazar
11.200
100%
13.650
100%
16.016
100%
18.144
100%
AVM
784
7%
2.184
16%
4.004
25%
7.258
40%
AVC
10.416
93%
11.466
84%
12.012
75%
10.886
60%

Mayıs 2008 itibariyle Türkiye’de 200’ün üzerinde AVM vardır. 50 tanesi ise yapım halindedir. 100 tane de planlanan AVM yatırımı vardır. 2008 yılının sonunda İstanbul’daki açık AVM sayısının 60’ı geçmesi beklenmektedir.  

Tüketiciler AVM’lerden alışveriş yapmayı sevmekte ve tercih etmektedirler. AMPD’nin 2007 yılında yaptırdığı araştırma da bu tespiti doğrulamaktadır. Araştırma sonuçları aşağıdaki tabloda verilmiştir.


Hazır giyim üreticilerimizin moda markası yaratma zamanı neredeyse bitmek üzeredir. Moda markalarının doğru köşeleri kapabilmesi için önümüzdeki 5 yılda açılacak 200 AVM’yi paylaşmaları gerekecektir. Bu sebeple hazır giyimde fasoncu olan firmalar moda markası yaratmakta acele etmeleri gerekir.

Hazır giyim sektörümüzdeki yerli moda markalarımızın önce yurt içinde, sonra Asya ve Ortadoğu’da yaygınlaşarak dünya markaları yaratmaları beklenmektedir.  Üretici olmakla perakendeciolmak arasındaki derin işletme farkını algılayabilen ve anlayabilen firmalar perakendeciliği öğrenmeye koyulacak ve dünya markası yaratma şansları olacaktır. Diğerleri kendiliğinden elenecektir.

Dünya modasına yön verebilen bir hazır giyim sektörümüz olması dileğiyle, hoşçakalın.