Bal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Nisan 2007 Pazar

Bal Sektörü


Bal dünyanın en sağlıklı ve en eski doğal gıdasıdır. İnsan yapımı ahşap kovanlarla arılara yuva yaparak bal ürettirmek 150-200 yüzyıllık bir tekniktir. Ondan önce bazı topluluklarda kerpiçten yapılan kovanlar görülse de bal tamamen doğadan toplanan bir gıdaydı ve tüketimi bugünkü gibi yaygın değildi. Yani son 200 yıldır insanoğlu balın tadına varmaya başladı desek yanlış olmaz. Gezginci arıcılık, yani kovanları farklı yerlerde süreli olarak bekleterek, arıların daha fazla çiçeğe konmasını sağlamak son 60-70 yıldır uygulanan ve bal üretimini artıran bir tekniktir. Dolayısıyla bal fiyatlarının ucuzlamasını ve tüketimini artırmıştır.

Türkiye çiçek çeşitliliği, iklimi ve doğal zenginlikleri açısından arıcılık cennetidir. Ülkemizde 140 bin profesyonel arıcı vardır. Bu arıcılar kovanlarını bahçeden bahçeye, yayladan yaylaya, ormandan ormana, dağdan dağa gezdirerek çok nitelikli ballar elde etmektedirler.

Türkiye 70 bin tonla dünya bal üretiminde ilk 4 arasındadır. Yeni alanlar yaratılarak ve yeni çiftçiler yetiştirilerek rekolte kısa sürede %50 artırılabilir ve 110 bin tona çıkabilir. 5 yıl içerisinde de %100 büyüme yakalanabilir.

Türkiye’de kişibaşı yıllık bal tüketimi 0,86 kg’dir. Avrupa’da kişi başı bal tüketimi 4 kg’dir. Kişibaşı gelirin ve sağlıklı beslenme kültürünün artmasıyla kısa zamanda bal tüketimimizin de artacağı öngörülmektedir.

2006 yılında 70 milyonluk Türkiye’de 70 bin ton bal üretimi gerçekleştiği tahmin edilmektedir.  Üretilen balın %14’ü (10 bin ton) ihraç edilmekte, %90’ı (60 bin ton) iç piyasada tüketilmektedir. Toplam üretimin %17’si (12 bin ton) paketlenerek satılmaktadır. Geri kalanı (48 bin ton) açık olarak satılmaktadır. Türkiye’deki Gıda Yasası’na göre; kaynağı belirsiz, açık bal (ister süzme ister petek olsun) satışı yasaktır. Buna rağmen üretilen 70 bin ton balın yaklaşık %70’i kısmen veya tamamen yasaya aykırı bir şekilde satılmaktadır.

Bal sektörümüz; toptan satış rakamlarıyla 470 milyon dolar, perakende satış rakamlarıyla 610 milyon dolarlık bir pazardır.

Türkiye’de 30 ile 4000 ton arasında kendi markasıyla bal işleyip paketleyen, irili ufaklı yaklaşık 40 firma vardır. Bu firmaların pazara sunduğu bal miktarı yıllık olarak yaklaşık 12 bin ton civarıdır. Bu 40 firmanın cirosu yaklaşık 90 milyon dolar civarındadır. Ortalama kilosu 7,5 dolardan (9-10 YTL’den) bal satmaktadırlar. Çiftçiden balı ortalama 3,75 dolardan (4-5 YTL’ye) almaktadırlar.

Önümüzdeki yıllarda paketli ve markalı bal tüketiminin hızla artması beklenmektedir.

 Sektörün en büyük problemi sahte bal ve niteliksiz baldır. Sektördeki bazı düzenbaz tüccarlar şekerden imal ettikleri veya şeker karıştırdıkları balları piyasaya sürebilmektedir. Niteliksiz bal ise pamuk ve ayçiçek tarlalarına konuşlandırılan arı kovanlarından ve arılarına şekerli su ikram eden arıcıların ballarından elde edilen ballardır. Sahte ve niteliksiz bal üreticileri aroma katkılarıyla ballarını neredeyse orijinal bal tadına ve rengine çevirebilmektedirler. Ama sektördeki üretici birliklerin, yani gerçek arıcıların baskısı ve kontrolüyle ve de devletin denetimiyle düzenbaz balcıların piyasadan eleneceği beklentisi hakimdir.