Türkiye ekonomisini haneleşme sürüklüyor. Taşınma
ihtiyacı, evlilikler ve boşanmalar konutlara olan ihtiyacı artırırken, yenilenen
ve yeni açılan haneler ev eşyası tüketimini artırıyor. Yüzlerce kalem ev eşyası
türü olduğu için de birçok sektör canlı kalıyor ve büyüyor. Halı sektörü de
canlı kalan ve büyüyen sektörlerden biri.
Halı sektörünü dair detaylı bilgi vermeden önce 2014
yılındaki hanelerle ilgi sayılara bir bakalım: 2014 yılında yaklaşık 600 bin
çift evlendi ve 130 bin çift boşandı. Müteahhitler ürettikleri 575 bin sıfır
konutu sattı. Ev sahipleri de 590 bin evi başkalarını sattı. Toplamda 1 milyon
165 bin ev satıldı. Ev sahipleri yaklaşık 5 milyon evi de kiraladı. 2014 yılını
Türkiye 21,5 milyon hanede yaşayan 76,7 milyon nüfusla kapadı.
Yeni bir eve geçerken insanlar değişiklik yapmak istiyor.
Evde değişiklik denince de akla ilk halı geliyor. El halıları pahalı olduğu
için tüketici çoğunlukla makine halısına yöneliyor. İç piyasada satılan
halıların %99’u makine halısı. (Bu rapor makine halısı üzerinedir)
Tüketiciler 2014 yılında evleri için 2,5 milyar TL (1,1
milyar USD) ödeyerek 7,9 milyon adet makine halısı aldı. Tüketiciler tarafından
metrekaresine yaklaşık 91 TL ödenen bu halılar yan yana konsa 27,8 milyon
metrekarelik bir alanı (26.500 futbol sahası büyüklüğünde bir alanı) kaplar.
Türkiye’de evlerde serili olan makine halısı da yaklaşık
bunun 10 katı. Her evde ortalama 13 metrekare makine halısı bulunuyor. Tüketiciler
ortalama 10 yılda bir halısını yeniliyorlar.
Farklı segmentlerdeki hanelerin farklı halı tüketimi
olduğunu görüyoruz.
·
A sosyo ekonomik statüdeki hanelerde ortalama 5
metrekare makine halısı bulunurken, 4 yılda bir yenileme yaptıklarını ve
metrekaresine 275 TL bütçe ayırdıklarını gözlemliyoruz.
·
B sosyo ekonomik statüdeki hanelerde ortalama 13
metrekare makine halısı bulunurken, 6 yılda bir yenileme yaptıklarını ve
metrekaresine 140 TL bütçe ayırdıklarını gözlemliyoruz.
·
C1 sosyo ekonomik statüdeki hanelerde ortalama 13,5
metrekare makine halısı bulunurken, 9 yılda bir yenileme yaptıklarını ve
metrekaresine 95 TL bütçe ayırdıklarını gözlemliyoruz.
·
C2 sosyo ekonomik statüdeki hanelerde ortalama
13 metrekare makine halısı bulunurken, 11 yılda bir yenileme yaptıklarını ve
metrekaresine 75 TL bütçe ayırdıklarını gözlemliyoruz.
·
D sosyo ekonomik statüdeki hanelerde ortalama 12,5
metrekare makine halısı bulunurken, 13 yılda bir yenileme yaptıklarını ve
metrekaresine 47 TL bütçe ayırdıklarını gözlemliyoruz.
·
E sosyo ekonomik statüdeki hanelerde ortalama 12
metrekare makine halısı bulunurken, 15 yılda bir yenileme yaptıklarını ve
metrekaresine 38 TL bütçe ayırdıklarını gözlemliyoruz.
Türkiye’de halı kullanımı da bölgeden bölgeye farklılık
gösteriyor. Marmara ve Ege bölgesinde halı kullanımı ortalamanın altındayken
İçanadolu’da ve Batı Karadeniz’de ortalamanın biraz üzerinde, diğer bölgelerde
ise ortalamanın daha üzerindedir.
Halıda tüketiciler öncelikle renklere ve desene bakıyor.
Çünkü evinin dekorasyonuna göre bir halı seçmeye çalışıyor. Ardından halının
tuşesi (dokunma hissi) ve yüzey görünümü (dokusu) geliyor. Halıdaki yumuşaklık,
sıklık ve girinti-çıkıntılar satın alma kararını etkiliyor. Tasarım ve
konfigürasyonun ardından marka bilinirliği ve değeri geliyor. Markanın reklamı
varsa bu satın alma kararını etkiliyor. Halıdaki diğer farklılıklar (örneğin
leke tutmazlık, tozumamazlık, anti bakteriyel…vb) ise şimdilik dördüncü planda.
Elbette bunlar tüketicinin bakış açısı ama hala daha halı tezgahtarının
satınalma kararı üzerindeki payı %50 diyebiliriz.
Tüketiciler halıyı halı esnafından alıyor. Türkiye’de 5000
bin civarında halı esnafı var. Çok az sayıda markanın halı mağazası zinciri
var. Step bunlardan biri.
İç pazara yönelik yaklaşık 50 marka var. Bu 50 markadan Merinos
tahminen %10 ile pazar payı lideri. İlk 10’da olan diğer markalar da şunlar: Royal,
Kaşmir, Saray, Angora, Sanat, Padişah, Atlas, Festival, İpek.
Makine halısında kalite aralığı çok açık. Aynı metrekarede
100 TL’ye de 2000 TL’ye de halı var. Halının üzerinde fiyat olmadığı için halı
esnafı gelen müşterini tipine bakarak fiyat verebiliyor. Böyle olunca da
tüketicilerin halı esnafına ve halı markalarına olan güven endeksi de düşük. Bu
yüzden tüketiciler halı almak için epey bir mağaza dolaşıyor. Bu durum halı
alışverişini uzun vadede e-ticaret sitelerine kaydırabilir.
Türk tüketicisi internet mağazalarından halı almaya henüz
alışık değil. 2,5 milyar TL’lik (1,1 milyar dolarlık) halı alışverişinin sadece
%1’inin e-ticaret sitelerinden alındığı tahmine diliyor.
Mobilya firmalarının da halı sattığını görüyoruz. İkea ve
İstikbal bunlara örnek. Mobilyacıların halıdaki pazar payı da yaklaşık %1-2
civarında olsa gerek.
İç piyasada nihai tüketicilerden elde edilen 1,1 milyar dolarlık
satış gelirinin yaklaşık 560 milyon doları üreticilerin cebine girdi. Yani 540
milyon doları toptancı ve esnafa kaldı. Halı üreticileri ne mağazalaşabiliyor
ne de dağıtım teşkilatı kurabiliyor. Bu yüzden toptancı ve esnaflara mahkumlar.
Haliyle üretilen artı değer aracılarla bölüşülmek zorunda kalınıyor ve firmalar
iç pazardan fazla verim elde edemiyor. Bir de buna bağlantı çeki karşılığında
ticari kampanyalar eklenince toptancının da esnafın da stokları halı doluyor.
Şu anda üreticiler iç pazara halı vermese, toptancının ve esnafın elindeki halı
stoğu iki yılda ancak erir.
Neyse ki, halı üreticilerinin imdadına dış pazar karşılık
veriyor. 2014 yılında makine halısı ihracatımız 2,3 milyar dolar olarak
gerçekleşti. Türkiye makine halısının metrekaresini ortalama 20 ila 25 dolardan
ihraç ediyor. Tahminen 2014 yılında 100 milyon metrekare (yani 95 bin futbol
sahası büyüklüğünde) makine halısı ihraç ettik. Hem tutar hem de metrekare
bazında halı sektöründe dünya ihracat birincisi olduk. İkinciliği kıl payıyla
Çin aldı ama önümüzdeki yıllarda Türkiye kalitesiyle Çin’e fark atacak gibi
görünüyor. Yalnız ihracatımızın fason olduğunu söylemeliyim. Yani
üreticilerimiz yabancı markalar için üretim yapıyor, kendi markalarını yurt
dışına satamıyorlar.
Türkiye’de makine halısı üreten yaklaşık 300 üretici var.
Bu üreticilerin elinde 2 bine yakın halı tezgâhı var. Üreticilerin ve
tezgahların çoğu Gaziantep’te. Gaziantep halı ihracatımızın %68’ini, iç pazarın
da %60’ını karşılıyor.
Türkiye’de 20 yıl daha ortalama 1,4 milyon bebek doğmaya
devam edecek. Bu da 40 yıl boyunca her yıl 600 bin düğün demek. Ayrıca
konutların yenilenme süreci de tüm hızıyla devam ediyor. Tahminim o ki 20 yıl
boyunca her yıl en az 600 bin yeni konut üreteceğiz. Tüm bu göstergeler halı
sektörümüzün iç piyasada canlı olacağını gösteriyor.
İhracatta da yıllarca birinciliğimizi koruyacağımızı
düşünüyorum.
Halı üreticilerimizin markalaşmaya, mağazalaşmaya ve
e-ticarete önem vermesi gerekiyor. Şimdilik ihracatla dış pazarlarda olunabilir
ama 5 yıl içerisinde uluslararası pazarlamaya geçmeyen, kendi markasıyla yurt
dışında satış yapamayanlar yavaş yavaş küçülecek, en azından pastadaki payları
küçülecek.
hımmm bu kadar güzel yazı helal olsun
YanıtlaSil