1 Şubat 2008 Cuma

Ofis Mobilyaları Sektörü


Türk ofis mobilya sektörü 1960’ların başında sanayileşmeye geçmiş, 1980’lerde gelişmeye başlamıştır. Ticaretin gelişmesi, yeni özel şirketlerin kurulması, bankacılık sektörünün yükselişe geçmesi ve lüks iş merkezlerinin inşa edilmeye başlanması sektörün büyümesine yardımcı olmuştur. Sektördeki en ciddi gelişme ise, 1998 ve 1999 yıllarında yaşanmış ve sektör bu yıllarda %300, %400 oranlarında büyümüştür.

Son yıllarda ise iş dünyasında çalışma tarzlarının değişmesiyle birlikte yöneticiler, çalışanların verimliliğini artırmak için, işyeri tasarımında estetiğe önem veriyor ve yeni yaklaşımları benimsiyor ayrıca telekomünikasyon ve internet gibi sektörlerdeki gelişmeler, dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de iş potansiyelinin sanayiden ofislere kaymasına neden oluyor bu da ofis mobilyaları sektörüne hareketlilik getiriyor. Ofis mobilyaları üzerinde uzmanlaşan şirketlerin sayısında artış görüldüğü gibi, ev mobilyalarında üretim yapan birçok markanın da bu alana yöneldiği görülüyor. Sektörde 18 bin civarında firma faaliyet gösteriyor ve 250 bin civarında istihdam sağlanıyor.

Ofis mobilyaları sektörü ofis mobilyası üretiminin dışında kreşten üniversiteye, hastanedeki bekleme salonundan ameliyat masasına, pansiyondan beş yıldızlı otele ve fabrikalara kadar çok geniş bir alana hizmet üretiyor.

Türkiye Mobilya Sektörü’nün 2007 yılı pazar büyüklüğünün 6 milyar dolar’ı aştığı, ofis mobilyası pazarının da, bunun yaklaşık %20 - %30’ u kadar yani ortalama 1,5 milyar dolar olduğu belirtiliyor.

Ofis mobilyaları ihracat 2007 yılında 319 milyon dolar olarak gerçekleşti, Türkiye ofis mobilyası ihracatının büyük bir oranını Avrupa ve Arap ülkelerine yapıyor. Özellikle son dönemde İtalya’nın elindeki Ortadoğu pazarı da yavaş yavaş Türk üreticilerinin eline geçiyor. 2007 yılında ithalat ise 255 milyon dolardı. İthalat yaptığımız başlıca ülkeler ise; Çin, Almanya, Polonya, Fransa, ABD, İtalya, İsveç ve İspanya’dır.

Türkiye, ofis mobilyasında, Avrupa’nın en önemli üretici ülkelerinden biri olarak kabul ediliyor. Üstelik, yatırımların son yıllarda yapılmış olması nedeniyle, en genç üretim teknolojisine sahip ülkelerden biri. Bu özelliği ile Avrupa’da ilk 5 ülke arasında yer alıyor.