Tüketicilerin demografik özelliklerinin ve yaşam
tarzlarının değişmesiyle, çalışma hayatının yoğunlaşması, kadınların iş
hayatında daha fazla yer bulması, kent hayatının zamanı çabuk tüketmesi, hane
halkının gelirinin artması gibi nedenlerden dolayı aileler artık eskisi kadar
evde yemek yapmaya ve yemeye zaman ayıramıyor. Dolayısıyla dışarıda yemek yiyor
veya dışarıdan eve yemek getirtiyor. Bu da hazır yemek sektörümüzün hızla
gelişmesine neden oluyor.
Tüketicilerin dışarıda yemek yeme alışkanlıklarının giderek
artmasıyla, 10 yıl önce 150 bin olan restoran (lokanta, otel lokantası,
fast-food restoranı, eve servis restoranı) sayısı bugün 600 bini geçmiştir.
Hazır yemek sektöründeki bu değişimde önemli rol oynayan
bir diğer faktör de turizm sektöründeki gelişmelerdir.
Hazır yemek sektörü; otel, restoran, ayaküstü (fast-food)
restoranlar ve tabldot (kurumsal gıda hizmetleri) olmak üzere dört ana kısımdan
oluşmaktadır. Bu sektörün bir diğer adı da Ev Dışı Yemek Sektörü’dür.
2011 yılı verilerine göre tüm hazır yemek sektörünün
büyüklüğü yaklaşık 17,5 milyar dolardır. 2006 yılında 5 milyar dolar cirosu
olan sektör 5 yılda 3,5 kat büyümüştür. 2015 yılında sektörün büyüklüğünün 25
milyar doları geçmesi beklenmektedir.
17,5 milyar dolarlık ciroda; restoranlar yüzde 35,
tabldot yüzde 30, oteller yüzde 20 ve fast-food restoranlar yüzde 15 pazar payı
oranına sahiptir.
Ekonomik büyüme ve sosyo-kültürel değişimlere paralel
olarak fast-food sektörünün pazar payı hızla artmaktadır.
325 milyon nüfusa sahip ABD’de ev dışı yemek sektörünün
2011’deki büyüklüğü 604 milyar dolardır. ABD ile kıyaslandığında hazır yemek
sektörümüzün teorik olarak 12 kat büyüme potansiyeli olduğu söylenebilir.
2011 verilerine göre Türkiye’de haneler gelirlerinin
%30’unu beslenmeye ayırmaktadır. Bunun 26 puanı ev içinde, 4 puanı ev dışında
beslenmeye aittir. ABD’de tüketiciler beslenme bütçelerinin %50’sini ev
dışından beslenmeye harcarken, Türk tüketiciler ise beslenme bütçelerinin
%13’ünü dışarıda harcamaktadır.
Türkiye’de hazır yemek perakendeciliğinden yararlanan (ev
dışında yemek yiyen) kişi sayısı yaklaşık 8 milyondur. Bize yakın nüfusa sahip
AB ülkelerinde (Almanya, Fransa, İngiltere gibi) bu rakam 65-70 milyon
civarındadır.
Tüm göstergeler hazır yemek sektörümüzün her yıl en az
%20-25 büyüyeceğini göstermektedir.
Hazır yemek sektörünün bazı alt dilimlerine dair
verilerle sizleri biraz daha aydınlatmak istiyorum:
·
Döner
Pazarı: Türkiye’ye has en yaygın ve en meşhur fast-food yiyeceğimiz
döner-ekmek’tir. Türkiye’de döner ekmek satan büfe sayısının 30 bin civarında
olduğu, bunların da cirosal büyüklüğünün 1,5 milyar TL olduğu tahmin ediliyor.
Bu rakamlara İskender ve porsiyon döner sunan restoranlar dahil değildir.
Gurbetçilerimiz sayesinde döner ile Avrupalılar da tanışmış ve çok beğenmiştir.
Avrupa ülkelerinde yaklaşık 100 bin döner büfesi vardır ve bu büfelerin cirosu
9 milyar Euro civarındadır. Avrupa’da kurulan döner fast-food zincirlerinin
bazıları 300 şubeye kadar ulaşabilmektedir. Döner uzak doğuya da yavaş yavaş
girmiştir. Bir Moğol vatandaşının Çin’de açtığı döner büfeleri büyük başarı kazanmıştır.
·
Kafe
Pazarı: Kahve, petrolden sonra dünyada en çok ticaret hacmi olan üründür.
İnsanlar piyasada yüzlerce çeşidi bulunan kahveyi hem evlerinde hem de ev dışı
mekanlarda tüketmeyi severler. Dünyada 150 yıldır var olan kafe-kafeterya
kültürü Sturbucks’ın geliştirdiği sunum formatıyla 2000’li yıllarda patlama
yaşamıştır. (Sturbucks’ın 40’a yakın ülkede 15 bine yakın şubesi vardır.)
Türkiye’de de son 15 yıldır alışveriş caddelerinde ve alışveriş merkezlerinde
insanların kısa molalar verebileceği yüzlerce kafe açılmıştır. Bu kafeler çoğunlukla bir zincir markanın
şubesidir. Türkiye’de yaklaşık 25 markanın kafe zinciri 1000’in üzerinde şubeye
sahiptir. Esnaf tipi kafe sayısı ise
3000’in üzerindedir. Türkiye’deki kafe sektörünün büyüklüğünün 2,5 milyar TL
civarında olduğu tahmin ediliyor.
·
Çiğ Köfte
Pazarı: Çiğ köfte dükkanları ilk 1998 yılında açılmaya başladı ve 2000’li
yıllarla birlikte gelişti. Bugün Türkiye’de 12 tane kurumsal ciğ köfte zinciri
markası vardır. Bunların satış noktası sayısı 1800 civarındadır. Bunun iki katı
kadar da merdiven altı (esnaf tipi) çiğ köfte satış noktası vardır. Nihai
tüketici rakamlarıyla çiğ köfte perakendeciliğinin pazar büyüklüğünün 2011
yılında 450 milyon TL olduğu tahmin ediliyor. Bu rakamın 2013 yılında 500 milyon
TL’ye, 2015 yılında 700 milyon TL’ye çıkması beklenmektedir. Pazar lideri Komagene
zincirleşmiş markaların satış noktalarının %18’ine sahipken, bunların içinde
ciro bazında %25 pazar payına sahiptir.
·
Bardakta
Mısır Pazarı: Bardakta mısır konsepti uzak doğudan ülkemize ithal
edilmiştir. Tüketiciler bu lezzetle ilk olarak 2005 yılında AVM’lerde
karşılaşmıştır. Hazırlanışı ve sunumu
gayet basit olan bardakta mısır için bir stant yeterli olmaktadır.
Tüketicilerin gösterdiği büyük ilgi sonrasında bardakta mısır sunan bir çok
marka piyasaya girmiştir. Bugün itibariyle pazarda 20’nin üzerinde bardakta
mısır perakendeciliği yapan zincir mevcuttur. Tahminen Türkiye’de organize
markaların 1500 bardakta mısır standı bulunuyor. Esnaf tipi bardakta mısır
girişimlerinin de 1500-2000 civarında olduğu tahmin ediliyor. Bardakta mısır
pazarının 100 milyon TL’yi aştığı tahmin ediliyor.
Hızla büyüyen hazır yemek sektörümüz iş adamlarımız ve
yabancı yatırımcılar için çok karlı girişim fırsatları sunmaktadır. Bu alanda farklı
lezzet ve sunumlar yapan zincirlerin doğru yönetim, kurumsallaşma ve
franchising modeli ile kısa sürede büyüme fırsatı yakalama ve yüksek karlar
elde etme şanları vardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder